Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm

Neler ile uğraşıyorum, uğraşmak zorunda kalıyorum…
İster inan ister inanma…
Yardım dilemem, dilenmem…
AMAAA(!)
Aklına gelebilecek her şeyin üstesinden kendim kalkmaya çalışırım.

Bak ağaç…
Adam yok, parasıyla adam yok. Kendim keseceğim her halde…
Tabii özel, uzman bir şirkete gidebilirim…
Seve seve gelirler…
Ancak durum, vaziyet Tayyipistan benzeri. Önümü göremiyorum, ne olacak hiç belli değil…
Devlet ile maliye ile dans edilmez!

Tamam mı devam mı, iflas mı selamete çıkmak mı?
Her türlü seçenek ve her türlüsü olma ihtimali var, Allah korusun, Rabbim beni de cümlemizi de selamete çıkarsın.

Yarına…
Ya komalık veya hastanelik olabilirim, bu GARANTI…
Bir dolap, yerinden kıpırdamıyor. Garaja taşınması lazım, üşenmeyeceğim komple sökeceğim dolabı…
Yok çaresi, belki parça parça taşıyabilirim. Sorun bir kat yukarı, çok büyük bir sorun benim için merdivenler. Hadi onu başardım diyelim, üç kapılı dolap…
En az yirmi metre daha taşınması lazım(!)

İkilisini…
İki kapılı olanı, tek başıma diğer odaya nakil ettim…
Sorun yok, her türlü tesicat var. Yılların birikimi ama merdivenler!!!

Kesin…
Ya koma ya hastane!

Gittim Ali’ye minibüsü var…
Eşyalarında taşınması lazım, benim araba ile olmaz. Diğer dolaplar…
Üç ayrı mekân, üç…
Bir şey söylemedim yarın için, aslında soracaktım bir saat kadar yardım edebilir misin diye…
Herifin kendine yok hayrı…
O da benim gibi “yalnız”. Bunca insan içinde YALNIZ…
“Ağabey senden bir şey isteyeceğim, ben çıkamıyorum!”
???
“Tavuklar bitlendi!”
?
“Bilmiyor muydun?”
Yok!

Tarif etti bir yeri, oradan bit için ilaç alacakmışım. Önder’in başka işi gücü yok nasılsa…
Gittim bit ilacı almaya…
😊
Her şeyde vardır bir hayır derler ya…
Çok hoşuma gitti, bir köpek kulübesi, haftaya gelecek bizim it, 120 Euro’ya!